Meksika, Cedros adasında, ekibinin tuvalet ihtiyacını gidermek için bir yer ararken toprak yolda aracını durduran Matthew Des Lauriers’in içine, özel bir şeye rastladığına dair ilk kuşku tohumu düşmüştü. O zamanlar California Üniversitesi’nde yüksek lisans öğrencisi olan Des Lauriers, herkesin arabaya dönmesini beklerken son 1500 yılda adada yaşamış olan insanların bıraktığı taş aletleri ve kabuk parçalarını inceledi.
Araştırmasına devam ederken ayağının altında büyük Pismo istiridye kabuklarının, Baja California’nın 100 kilometre uzağındaki dağlık adada daha önce görülmemiş çift kabukluların ezildiğini duydu. Yerleri kirleten taş aletler de oraya ait değildi. Des Lauriers’in adada daha önce bulduğu nizami ok uçlarının ve jilet keskinliğindeki obsidiyenin aksine, bu tırtıklı tabakalar sahilin iri taşlarının arasından atılmıştı.
Araştırmasına devam ederken ayağının altında büyük Pismo istiridye kabuklarının, Baja California’nın 100 kilometre uzağındaki dağlık adada daha önce görülmemiş çift kabukluların ezildiğini duydu. Yerleri kirleten taş aletler de oraya ait değildi. Des Lauriers’in adada daha önce bulduğu nizami ok uçlarının ve jilet keskinliğindeki obsidiyenin aksine, bu tırtıklı tabakalar sahilin iri taşlarının arasından atılmıştı.