Arama sonuçlarınız

Kızılderili Astrolojisi'nde şifa Çemberi Bölüm 1 şifa çemberi ,tüm dünyayı içeren bir çemberdir. Bu çemberin çevresinde gezinen bir kişi onun sınırları içinde ve dışında sayısız mucizeyle karşılaşabilir, en olağanüstü şeye ulaşabilir ve kendini tanıyabilir. Kızılderililer bu büyülü çembere...

Dünyada, 21 Mart'tan itibaren başladığı kabul edilen güneş burç sistemi, Hun-Türklerinin yılbaşı olarak kabul ettiği 'Nevruz' bayramına denk gelmektedir. Nart-Karaçay Astrolojisi'nde de 21 Mart'ta başlayan ''Toruk'' burcu ortaya çıkmaktadır. Burada açıklığa kavuşturulacak önemli bir husus vardır...

Mars 21 Temmuz tarihinden 6 Eylül tarihine kadar Aslan burcunda seyahat etmeye başlayacak. Parlamak, göze girmek, spot ışıklarını üzerinize çekmek isteyebilirsiniz. Fakat bunu yaparken gösteriş budalalığı ile değil de eli yüzü düzgün işlerinizle yapmanız gerekmektedir Mars 21 Temmuz itibari...

Güneş Terazi burcuna geçiş yapıyor! Bugün Güneş, Terazi burcuna geçiş yaptı. Bu geçiş önemli bir geçiştir. Yeni bir ekinoks başlar ve altı ayın dinamikleri belirlenir. Kuzey Yarımküre'de Güneş Terazi burcuna geçtiğinde sonbahar mevsimi başlamış demektir. 23 Eylül Cumartesi günü Güneş artık...

Dünya üzerindeki her şeyin bir şifresi olduğu ve bu şifrelerinde bir analizi olduğu savunulmaktadır.Bilim insanları yaptıkları analizlerle her türlü olayın bir tarihe bir rakama dayandığını söylemişlerdir.Bu rakamların şifresinin insanlar üzerinde de etkileri olduğunu bu etkilerin...

Aşk Geçmişi Silmez, Ama Geleceği şekillendirir Ne kadar hata yaptığınız ya da kalbinizin kaç kez kırıldığı önemli değil. En büyük hata, sevmeye çalışmaktan vazgeçmek olurdu. Geçmişi silemeyiz, ancak hatırlatmalar geleceğin getirebileceği her şey için bir uyarı olarak var. Ve eğer geleceğe...

Madem ayrıLık var birazdan Durma söyLe bana bittiğini söyLe Madem bu son bakışmaLar seninLe Durma söyle hadi eLveda de .. Son dakikaLar son bakışmaLar Geçiyor gözlerimizden Bırak kendini çok özeL bu gece AyrıLık var seninLe oyun bitiyor bu gece Bırak kendini son yıLdızız seninLe Tut...

Yalnızlık... dilime takılmış eski bir şarkı ikinci bardaktaki içilmemiş çay sensizliğimdir yalnızlık! Eski dostlar korkum, terkeden sevgililer gölgem, kahvaltı masamda bir misafir yalnızlık Kesik soluyan sesim, uzağa dikilmiş yorgun gözlerim, en ücra köşelerinde benliğim yalnızlık.

Dokunma yaralarıma.. Dün son ayrılıktı.. Hiç beklemediğim bir anda vurdun beni.. Hani madem ayrılığı belirlemiştin bahaneside adam gibi olsaydı.. Canımı o yada bu yakmıyor, benim canımı haketmediğin halde seni seven şu yüreğim yakıyor.. Ben birkez daha anladım YALANMIş duygular...

Kalbinde kırıklık, gözünde yaş, fonda eskiye ait şarkılar… Bilirsin gelmeyecektir. Belki de gelecek ama… Kim bilir ne zaman…. Canını yakanları anlatamazsın kimseye. Anlatamazsın, çünkü gideni haklı çıkartacak hiçbir şeyin kalmamıştır elinde. “En azından” dersin… Sonra kelimeler düğümlenir...

Bir hevesti geldi geçti Ben seni gözümle degil gönlümle sevdim GÖRMEDEN Ben seni yüregimle sevdim duymadan SESİNİ Ruhumla sevdim gelmesen bile YA SEN Ya sen sevgilim. Görmek için gönlünü Duymak .için yüregini. Gelmek için ruhunu bana yolladınmı.? Gecelerin karanlıgında.yıldızların ışıgında...

Ayrılığı şiirlerde okurdum filimlerde izlerdim yine de zor gelirdi.sevenler neden ayrılır diye düşünürdüm.ama sonunda ne olursa olsun mutlu sonlar yaşanırdı.sevinirdim.birgün bir ayrılık sahnesinde yer alacağımı tahmin edemezdim.yaşadığım ne okuduğum bi şiir ne bir kitap nede izlediğim bir...

Sen uçurumsun, tutunamam. Tutsak düşer çığlıklarım, Gözlerinin akşamında.. Oturur sana ağlarım... Düğümlendim.. Her bir düğümü tek tek çözmeye çalıştıkça ellerimle, yeni düğümler oluşuyor adeta, hiç çözülmeyecekmişçesine.. Bu kez her şey daha zor... Aslında zor olan ne sensin ne de hayat...

Belki bir gün dönersin diye... Bekledim... Terk edilmiş limanlarda bekledim seni. Seni bana taşırlar diye... Uzaktan geçen gemileri seyrettim günlerce... Olur ya! Senden bir haber getirirler diye... Tüm martıları dost edindim kendime. Belki duyarsın diye... Eski bir sala kurulup...

Hadi git durma bakma ardına . Ayak izlerini de al giderken . Görünmeden bana çek git . Açık kalsın kapı . Ben kaparım ardından . Alıştım ardında bıraktıklarını kenara kaldırmayı . Kaparım kapıyı da . Hatırlasana sevdamızı da ortada bırakmıştın ne ağır gelmişti onu da rafa kaldırmak hiçbir şey...

şafakta ayrılık, mercanlar yaslı denizde toprak yağmura, ben sana ölesiye hasretim nedendir bilinmez şafak ayrılıklara gebe nedeni yok belki de belki de her aşkın sonu ayrılık; belki de mecburum ben, bu kahrı çekmeye haketmemiş de olsam mecburum belki de... şafakta ayrılık...

Yalnız yaşamayı da bilmeliyiz. Yine de öyle bir an gelir ki sığamaz olursun kalıbına; işte o zaman tek yürek olabileceğin bir dost ararsın. Yorgunsan hele; sığınabileceğin mavi bir koya demir atmak istersin. Yelkenlerimi indirdim şimdi, ıssızlığına aksimi düşürdüm. Kendimi gördüm engin...

Karımı 1998'in sonbaharında kaybettim... Yedi senelik evliliğimizin iki senesini kanser tedavisi için hastanelerde geçirmiştik. Karım, her evlilik yıldönümümüzde ikimizin fotoğrafını çerçeveler, "Bunlar bizim hayatımızın gölgeleri" derdi.. Öldüğünde, yedi tane resmimiz vardı. 97'nin bir...

Moses Mendelssohn hic yakisikli bir adam degildi. Cok kisa boyunun olmasi yani sira, cok garip bir de kamburu vardi. Mendelsohn, günün birinfr Hamburga da yasayan bir isadamini ziyarete gitti. Isadaminin, Frumtje adinda cok güzel bir kizi vardi. Moses, bu güzel kiza umutsuz askla tutuldu. Fakat...

Gece başlayan yağmur, sabaha doğru kesilmiş bahçedeki meyve ağaçlarının ,yeşil yaprakları üze- rinde, inci gibi parlayan yağmur damlaları kalmıştı. Hasan, çeşmede elini yüzünü yıkadıktan sonra, balkonda , ipe çamaşır asan kız kardeşine "Zehra ! Oturma odasında, ceketim var, cebinden...