Arama sonuçlarınız

  1. SeyyaH

    işaretlemek

    işaretlemek -i 1. -i Bir şeye işaret koymak, bir şeyi işaretle belirtmek "Gazetesini muhtelif renkli kalemlerle işaretlermiş ve itinayla saklarmış." - A. ş. Hisar 2. Belirtecek biçimde hareket etmek "O bir iki sözcükle bildiğini işaretlemek isterdi." - Ç. Altan
  2. SeyyaH

    işba

    işba isim (işba:) eskimiş Arapça işb?? 1. isim Doyurma 2. kimya Doyma
  3. SeyyaH

    işbaşı

    işbaşı isim (i'şbaşı) isim İş yerlerinde işe başlama
  4. SeyyaH

    işbu

    işbu sıfat (i'şbu) eskimiş sıfat Bu, özellikle bu "İşbu sebepten dolayı."
  5. SeyyaH

    işçi

    işçi isim 1. isim Başkasının yararına bedenini, kafa gücünü veya el becerisini kullanarak ücretle çalışan kimse "Gazetelere daha ziyade biz işçiler sahiptik." - H. C. Yalçın 2. hayvan bilimi Toplu olarak yaşayan böceklerde üreme yeteneği olmayan, topluluğun işlerini gören dişi veya erkek
  6. SeyyaH

    işçilik

    işçilik -ği isim 1. isim İşçinin yaptığı iş 2. Yaptığı iş karşılığı işçiye verilen ücret 3. İşçi emeği, yapılış, işleme niteliği "Hepsi de üslup ve işçilik bakımından aynı milletin damgasını taşımaktadır." - Y. K. Karaosmanoğlu
  7. SeyyaH

    işemek

    işemek nsz nsz İdrar torbasında biriken sidiği dışarı atmak, çiş yapmak
  8. SeyyaH

    işetmek

    işetmek -i -i İşemesini sağlamak, işemesine yol açmak, çiş yaptırmak
  9. SeyyaH

    işgal

    işgal -li isim (işga:li) Arapça iş??l 1. isim Bir yeri ele geçirme "Çuhahane, bir kumaş fabrikasıydı, İstanbul'un işgali sırasında İngilizler yaktılar." - B. Felek 2. Bir yeri geçici bir süre için ele geçirme "Bir gün okulda işgal eylemi olmuş, bütün öğrencileri toparlamışlar." - A. Ümit 3. Bir...
  10. SeyyaH

    işgalci

    işgalci sıfat sıfat İşgal eden, ele geçiren (kimse) "İşgalci güçler."
  11. SeyyaH

    işgaliye

    işgaliye isim (işga:liye) Arapça iş??liyye isim İşgal edilen yere ödenen ücret veya vergi
  12. SeyyaH

    işgüder

    işgüder isim (i'şgüder) isim Maslahatgüzar
  13. SeyyaH

    işgüzar

    işgüzar sıfat Türkçe iş + Farsça -gu??r 1. sıfat Gereği yokken, genellikle kendini göstermek için işe karışan (kimse) 2. Eli işe yatkın, becerikli (kimse)
  14. SeyyaH

    işitilmek

    işitilmek nsz nsz Duyulmak "Karanlıkta öteden beriden camların açıldığı duyuluyor, fısıltılar işitiliyordu." - H. C. Yalçın
  15. SeyyaH

    işitim

    işitim isim, biyoloji 1. isim, biyoloji İşitme duyusu, işitme yetisi
  16. SeyyaH

    işitme

    işitme isim 1. isim İşitmek işi 2. Duyma, sema (II) "Bunu işitmeye ne kadar muhtaçmış!" - A. Ağaoğlu
  17. SeyyaH

    Mustafa Kemâl'in not defterinden:

    Mustafa Kemâl'in not defterinden: "Çadırımın önüne çıktım. Hücum edecek askeri görebiliyordum. Gecenin karanlığı kalkmıştı. Artık hücum anı...Saatime baktım. Birkaç dakika sonra ortalık büsbütün ağaracak, düşman askerlerimizi görebilecekti. Mitralyoz ateşleri başlar, kara ve deniz toplarının...
  18. SeyyaH

    Sadık Çiftpınar'a büyük şok! 12 maç ceza

    Sadık Çiftpınar'a büyük şok! 12 maç ceza Trabzonspor karşısında kırmızı kart gören Fenerbahçe'nin stoperi Sadık Çiftpınar, maçın ardından verdiği röportaj sebebiyle ekstra ceza alabilir.. Süper Lig'in 30. haftasında Fenerbahçe sahasında Trabzonspor'u konuk etti. Karşılaşma Fenerbahçe'nin son...
  19. SeyyaH

    Bilal Sonses & Bengü - İçimden Gelmiyor

    Bilal Sonses & Bengü - İçimden Gelmiyor https://www.youtube.com/watch?v=hp_JK3oIR1I
  20. SeyyaH

    İzel - Yas Mühürümdür

    https://www.youtube.com/watch?v=suFqbClBPho
metal işleme
Üst