Sındırgı'da artçı depremler sürüyor | Altı yeni fay hattı bulundu: Yeni tehlike Emendere Fay Zonu

00celil

Forum Üyesi
Katılım
23 Eyl 2021
Mesajlar
2,396
Tepkime puanı
0
Puanları
1
Takım
HataySpor
Sındırgı'da artçı depremler sürüyor | Altı yeni fay hattı bulundu: Yeni tehlike Emendere Fay Zonu

Sındırgı depreminin olduğu bölgede altı yeni fay hattı olduğu tespit edildi. Sahada yapılan çalışmaya katılan isimler arasında yer alan Prof. Dr. Hasan Sözbilir, devam eden depremlerin bu fayları da tetiklediğini ifade etti. Sözbilir, "Şu an için panik yapacak bir durum yok." değerlendirmesini yaptı.

vbkuqJPC9Ei-IiUoUN-IdQ.jpg

Balıkesir'in Sındırgı ilçesinde dün gece saat 22.48'de meydana gelen 6,1 büyüklüğündeki depremin ardından ilçede artçı sarsıntılar sürüyor. Artçı depremlerin sayısı 100'ü geçti. Şu ana kadar en yükseği 4,8 olan depremlerin derinliklerinin 4,1 ila 23,88 kilometre aralıklarında değiştiği belirlendi.
8NWZQmLJFkmuBmBhlJFAMQ.jpg

Deprem ilçede bulunan dört binayı yıktı. Bu binalardan üçünün boş olduğu bildirildi. Can kaybının yaşanmadığı ilçede hasar tespit çalışmaları ise sürüyor. Sındırgı genelinde çok sayıda yapıda hasar olduğu belirtiliyor. Peki uzmanlar bu depremi nasıl yorumluyor? Prof. Dr. Okan Tüysüz, Sındırgı'daki depremlerin Marmara ile ilgisi olmadığını söylerken, Prof. Dr. Hasan Sözbilir ise bölgede yürütülen çalışmalarda altı yeni sismik fay bulduklarını açıkladı. Sözbilir, bu fayların son depremlerle tetiklendiğine dikkat çekti, "Şu anda panik yapacak bir durum yok." dedi. İşte uzmanların yorumları...
ByjHRRfnkEm4hVxYilWpBg.jpg

Jeoloji yüksek mühendisi Prof. Dr. Okan Tüysüz, bölgede meydana gelen depremlerin bir enerji boşalması olduğunu söyledi. Sındırgı'da 10 Ağustos günü meydana gelen 6,1'lik depremin ardından yaklaşık 14 bin artçı deprem meydana geldiğini söyleyen Tüysüz, "Bu depremden sonra da bu aktivite sürecektir." ifadelerini kullandı.
cI2l0S_opkC8Ko76te1Tag.jpg

Tüysüz, bu depremlerin en az birkaç hafta süreceğini dile getirerek, şöyle devam etti: "- Daha da uzun süren bu tür deprem etkinlikleri var. Bunun da uzun sürmesi kuvvetle muhtemel. - Burada depremin olması, orada bulunan bir fayın kırılması, o fayın çevredeki diğer fayları etkilemesiyle ortaya çıkan bir durum. - Büyük olasılıkla 10 Ağustos'ta yaşanan 6,1 depremin arkasından dün akşam yaşanan deprem birbirini etkileyen iki olaydır. - Bölgedeki daha küçük faylar da bu nedenle kırılıyorlar. Bu kırılma sonucu da sürekli depremler oluyor. Dolayısıyla bir stres boşalması olması söz konusu."
D8lmYQ6_B02cn_p_vgwvsg.jpg

Depremlerin yıkıcılığını etkileyen faktörlerin başında büyüklüğü geldiğini aktaran Tüysüz, şöyle konuştu: "- Genellikle ülkemiz için yıkıcı deprem aşağı yukarı 6,5 büyüklüğünden başlar. Yani 6,5'in üzerindeki depremler yıkıcıdır. - İkincisi, depremin yakınlığı ya da uzaklığıdır. Bu deprem şehrin içinde değil, yaklaşık 20-30 kilometre uzağında. - Bir diğeri de zemin faktörü ve daha da önemlisi belki bina kalitesi problemi. Bütün bunlar birleşirse yoğun hasar meydana geliyor. Bir de depremin yüzeyde yarattığı sarsıntı miktarı ivmeyle ölçülüyor. - Henüz ivme kayıtlarını görmedik ama demek ki çok yüksek ivmeler değil."
d9EsYcUkW0qTHFcGij8RmQ.jpg

Prof. Dr. Tüysüz, depremin Sındırgı fayı kollarından birinde meydana geldiğini ve olası Marmara depremini tetiklemeyeceğini söyledi. Depremin yüzeyde görünmeyen bir fayda meydana geldiğini söyleyen Tüysüz, "Büyük olasılıkla yer altında mevcut. Ege Bölgesi özellikle dünyanın en sık deprem olan bölgelerinden bir tanesi. Önemli olan depreme hazır olmak." dedi. Tüysüz, şöyle devam etti: "- Türkiye bir deprem ülkesi ve bu tür depremlerde hiç bizim hasar görmememiz lazım, görmeyecek şekilde kendimizi, toplumumuzu ve yapı stokumuzu hazır etmemiz gerekiyor."
UcLCDx4xBE6H_IGDjd-61g.jpg

Dokuz Eylül Üniversitesi (DEÜ) Deprem Araştırma ve Uygulama Merkezi Müdürü Prof. Dr. Hasan Sözbilir de Sındırgı'daki depremler hakkında yorumda bulundu. Bölgede depremlerin daha çok deprem fırtınası şeklinde sürdüğünü ve bu durumun birkaç hafta devam edebileceğini anlatan Sözbilir, deprem fırtınası deyiminin yanlış değerlendirilmemesi gerektiğini belirtti. Prof. Dr. Sözbilir, deprem fırtınası deyiminin zarar verici bir mekanizma olarak anlaşılmaması gerektiğini kaydederek, şöyle devam etti: "- Tam tersine, deprem fırtınası büyük ölçekli bir ana şoktan sonra, 3-4 ve 5 büyüklüğündeki depremlerin daha sık olması demek. Deprem fırtınası zarar verici bir mekanizma anlamında anlaşılmasın. - Tamamen sistemin rahatlaması için, jeotermal sistemin varlığından dolayı gelişen bir mekanizma gibi düşünülebilir."
7wNvpvD5MECXSGpdWf_hYQ.jpg

Sındırgı fayında 10 Ağustos'ta meydana gelen depremden sonra tekrar aynı büyüklükte deprem yaşanmasının ilginç olduğunu dile getiren Sözbilir, "İlk depremin oluşum yeri biraz daha kuzeybatıda, ikinci depremin yeri biraz daha güneydoğuda yer alıyor. Dolayısıyla ilk depremin ikinci depremi tetiklediği şeklinde bir değerlendirme yapabiliriz. Burada depremin 6,1 büyüklüğünde tekrar etmesinin faydan kaynaklı olduğunu söyleyebiliriz." dedi.
nIoeRNGlrUeIiaGGZi2X-Q.jpg

Sözbilir, 10 Ağustos'taki depreminin ardından Sındırgı'nın güneyindeki dağlık alanda yaptıkları bilimsel çalışmada bölgede yeni altı sismik fay tespit ettiklerini, bu fayların tetiklendiğini dile getirdi. Bölgede normalde Sındırgı fayı ve ona bağlı olarak Simav Fay Zonu'nun yer aldığını belirten Sözbilir, şunları kaydetti: "- Depremlerin büyük çoğunluğu Simav Fay Zonu'nun dağlık alanında gerçekleşiyor. Yani güneyinde kalıyor. - Haritaladığımız fayların önemli bir bölümü 10 ila 40 kilometre uzunluğa sahip. Güneydeki ana fay zonuna 'Emendere Fay Zonu' ismini verdik. - Orada kaplıcalar ve jeotermal sistem söz konusu. Zaten bu jeotermal sistemin varlığı oradaki faylardaki akışkanlığın da varlığını bize anlatıyor."
Hg77NCw7okud0ws2i0POTg.jpg

Prof. Dr. Sözbilir, bölgede 10 Ağustos'taki depremin artçılarının devam ettiğinin altını çizerek, şöyle devam etti: "- Daha onlar bitmemişti. Dün akşam olan depreminin artçıları olmaya devam ediyor. Aslında depremler üst üste binmiş durumda. Bu aşamada birden fazla fay olduğu için öbür fayları tetikleme olasılığı da var. - Artçı depremleri boşalan enerjinin bize yansıması gibi düşünebiliriz. Ama tabii ki o enerji boşa gitmiyor, yerin içinde farklı faylara dağıtılıyor ve o faylar da zamanı geldiğinde tabii ki deprem üretecek. - Şu anda panik yapacak bir durum yok. Artık ana şoku yaşamış durumdayız. Artçı şoklar sırasında 5'e varan deprem büyüklüğü gerçekleşeceği için insanların dışarıda, biraz daha hasarlı binalardan uzakta durmaları gerekiyor."
yFS-9lyT4ku2XAF4jzGrDw.jpg

İstanbul Arel Üniversitesi Mühendislik Fakültesi İnşaat Mühendisliği Bölümü Başkanı Prof. Dr. Mehmet Fatih Altan ise dikkat çekici bir uyarıda bulundu. Ağustos ayında meydana gelen 6,1 büyüklüğündeki ilk depremi anımsatan Altan, "Yapı stoklarının bir kısmı 10 Ağustos'ta olan depremde de hasar görmüştü, 2 ay sonra da tekrar bu büyüklükteki depremle sarsılınca hasarların büyümüş olma ihtimali çok güçlü." dedi. Hasarlı binaların tespit edilip, depreme dayanıklı hale getirilmesi gerektiğini kaydeden Altan, "Bu depremlerde hasarlı binalardan uzak durulması, kontrol edildikten sonra binalara girilmesi uygundur. Binalarda çatlak, hasar gözlemleyen vatandaşlarımızın bir an evvel onarım ya da güçlendirme yaptırarak oturmaları uygun olacak." ifadelerini kullandı.

Okumaya devam et...
 
metal işleme
Üst