aDm
Moderator
- Katılım
- 29 Mar 2020
- Mesajlar
- 3,256
- Tepkime puanı
- 0
- Puanları
- 36
- Takım
- KayseriSpor
Son Sürat Çöküş
Erdoğan ile Putin, Soçi Zirvesinde bir araya geldi. Son dönemde ABDden yüz bulamayan Ankara, masaya eli zayıf oturan taraf oldu. Ankaranın denge siyasetinin çöktüğüne dikkat çeken Prof. Uzgel, Zirvede uzlaşı pozu verilse de tavizlerin ardı arkası kesilmeyecek dedi.
Mehmet Emin Kurnaz
Cumhurbaşkanı Erdoğan ile Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin, dün Soçi Zirvesinde bir araya geldi. Son dönem ABDden umduğunu bulmayan Erdoğan görüşmeye eli zayıf giderken, Putinin rahatlığı ise dikkat çekti. Üç saat süren zirvede ana gündem maddesi Suriye olurken görüşmede doğalgaz, Erdoğanın ikinci parti alımına kapı araladığı S-400ler, Karabağ koridoru, Libya ve Afganistandaki son durum da ele alındı.
İkili, görüşmenin basına açık bölümünde açıklamalarda bulundu. Cumhurbaşkanı Erdoğan, Attığımız adımlar büyük önem arz ediyor. Oranın da barışı yine Türkiye ve Rusya ilişkilerine bağlı" ifadelerini kullandı. Rusya Devlet Başkanı Putin de "Türkiye ile görüşmelerimiz kimi zaman zor geçiyor, ancak her zaman pozitif bir sonuçla bitiyor" dedi.
Türkiyeye yönelik yatırımlarından da bahseden Putin, Türkiyenin Rusya yatırımları toplam 1.5 milyar, Rusyanın Türkiye yatırımları 6.5 milyar dolara ulaştı. Büyük projelerin hepsi planlı şekilde devam etmektedir. Uluslararası alanda (Türkiye ile) oldukça başarılı bir biçimde işbirliği yapıyoruz. Bunu söylerken hem Suriyeyi kastediyorum hem de Libya konusunda pozisyonlarımızı koordine etmek üzere kurduğumuz temaslardan bahsediyorum diye konuştu. Kremlin Sözcüsü Dmitriy Peskov ise toplantıya ilişkin yaptığı açıklamada Kırım meselesine ilişkin Türkiye ile konuşacak bir gündemleri olmadığını vurguladı. Peskov, Türkiyenin Ukraynaya silah tedariki gerçekleştirmesinin kendilerini endişelendirip endişelendirmediği sorusuna ise, Silahların Ukraynada sinirlerine hakim olamayan bazı kişiler tarafından kendi vatandaşlarına karşı kullanılmasını tabii ki istemeyiz yanıtını verdi.
İKİ ARADA BİR DEREDE KALDI
Soçi Zirvesi, dış politikada Moskova ile Washington arasında mekik dokuyan Saray yönetimi için kritik. Biden başkanlığındaki ABD ile ilişkileri yeniden dizayn etmeye çalışan Erdoğan, Karadenizdeki Rusya-Ukrayna geriliminden Afganistanda bulunan Kabil Havaalanını yönetme ısrarına dek pek çok konuda NATO ve ABDden yana tavır aldı. Ancak S-400ler başta olmak üzere birçok sorunun devam ettiği Washingtondan aradığı desteği bulamadı.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, geçtiğimiz günlerde Birleşmiş Milletler Zirvesi için gittiği ABD ziyareti fiyaskoya dönüştü. Dönüşte açıklamalarda bulunan Erdoğan Rusyadan yeni bir S-400 alımı yapacaklarını söyleyince Beyaz Saraydan tepkiler geldi. Son olarak ABD Senatosunun Dış İlişkiler Komitesi, yaptırımların sertleşeceğini açıkladı. Bidenın Ankara Büyükelçiliğine aday gösterdiği eski Arizona Cumhuriyetçi Senatörü Jeff Flake, Türkiyenin gelecekte S-400 ve benzeri Rus silahlarını satın alması durumunda Washingtonın ek yaptırımlarına maruz kalacağını söyledi. Cumhurbaşkanı Erdoğanın halkına karşı baskıcı bir rejim uyguladığını ifade eden Flake, "Erdoğanın baskıcı tutumu, demokrasiye, bir NATO müttefikine yakışmıyor" dedi. Öte yandan görüşme öncesi ekim ayı sonunda gerçekleştirilecek G-20 Zirvesinde Erdoğan ile Bidenın bire bir görüşme yapacağının açıklanması da dikkat çeken bir başka konu oldu.
DENGE POLİTİKASI ÇOKTAN İFLAS ETTİ
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Soçi Zirvesinde masaya bu sorunlarla oturdu. Zirveye ilişkin değerlendirmelerini BirGüne aktaran Dış Politika Uzmanı Prof. Dr. İlhan Uzgel, Erdoğanın daha fazla denge siyaseti kuramayacağını, Batıdan dışlanmış bir Erdoğan imajıyla oturulan masadan Rusya karşısında çok daha fazla taviz vermek durumunda kalacağına dikkat çekti. Türkiyenin denge siyasetinin sınırlarına ulaştığını ve bu durumda daha fazla Rusyaya yakınlaşamayacağını söyleyen Uzgel, Ankaranın Kırım konusunda, Karadenizde, Doğu Avrupa politikasındaki adımları Moskova ile yakınlaşmayı önlüyor.
Bugün Türkiyenin Rusya ile neredeyse ABD ile olduğundan daha fazla sorunu var. Bu durumda denge politikasının kendini tükettiğini söylemek mümkün. Erdoğan da Putinle yaptığı görüşmede görüntüyü kurtaracak bir uzlaşı çıkarmaya çalışmak için zirveye katıldı dedi.
ERDOĞANIN ZİRVEYE KATILMASI BİLE HATA
Ancak bu politikanın sürdürülebilir olmasının çok zor olduğuna dikkat çeken Uzgel, Zaten şimdiye dek hep öteleyerek idare ettiler. Erdoğan şu an Batı ittifakı içinde istenmeyen bir lider görüntüsü veriyor. Bu da Türkiyenin elini çok zayıflattı. Ankaranın bugün Rusyaya karşı kullanabileceği çok araç yok. Bir tek Suriyede Menbiçin boşaltılması var. PYD konusunda Türkiyenin bazı itiraz ve talepleri de var ama mevcut durumda Rusyayı zayıflatabilecek gücü yok diye konuştu. Uzlaşmak zorunda olan zor durumda kalan tarafın Türkiye olduğuna vurgu yapan Uzgel, sözlerini şöyle sürdürdü: Rusya, İdlib konusunu en fazla biraz daha öteleyebilir ancak karşılığında bir S-400 satışı daha gerçekleştirmeyi zorunlu tutabilir. Böyle bir anlaşma olursa ABD karşısında Erdoğanın eli daha fazla zayıflar. Bu nedenle ne tam NATO müttefiki gibi ne de tam Rusya dostu gibi bir politika ortaya çıkıyor.
Erdoğan denge sürecini yanlış yönetti o nedenle bu sorunları yaşıyor. En iyi ihtimalle Rusya Suriye ve İdlib meselesini bir miktar öteleyebilir. Ama Moskovanın elinde şu an doğalgazdan ticarete, turizmden İdlibe çok fazla araç var. Batıdan da dışlanmış Türkiye görüntüsü var. Böyle bir konumda pazarlık yapılmaz. Erdoğanın Rusyaya gitmemesi daha isabet olurdu. Biden ile görüştükten sonra masaya otursa belki daha isabetli olurdu.
Ziyaretçiler için gizlenmiş link,görmek için Giriş yap veya üye ol.