Çok eski bir web tarayıcısı kullanıyorsunuz. Bu veya diğer siteleri görüntülemekte sorunlar yaşayabilirsiniz.. Tarayıcınızı güncellemeli veya alternatif bir tarayıcı kullanmalısınız.
gol, -lü
isim, spor, İngilizce goal
Futbol, hentbol, hokey ve buz hokeyi maçlarında topun kaleye sokulmasıyla kazanılan sayı:
"Kısacası biz kendimizi yerden yere atar, akınlar durdurur, goller kurtarır, ona paslar sunardık." - Haldun Taner
golf, -fü
isim, spor, Fransızca golf
Çimenlerle kaplı, açık, geniş bir alanda, ufak bir topu özel sopalarla ilerleterek belli bir deliğe sokma amaçlı oynanan oyun.
Erdil Yaşaroğlu: 'Karikatür sevenlere bir açıklama borçluyum'
'Telif davası' haberleriyle gündemde olan karikatürist Erdil Yaşaroğlu, internet sitesi üzerinden açıklamalarda bulundu. "Karikatür sevenlere bir açıklama borçluyum" diyen Yaşaroğlu, son dönemde yaşananlar ve Dan Piraro'nun...
göçkün
1. sıfat, halk ağzında Göçecek duruma gelmiş:
Göçkün bir ev.
2. sıfat, halk ağzında Göçebe.
3. sıfat, halk ağzında Yaşı ilerlemiş (kimse), çok yaşlı (kimse).
göçmek, -er
1. -e, -den Yerleşmek amacıyla mahalle, köy, şehir veya ülke değiştirmek:
"Selanik elden çıkınca ailesi İzmir'e göçmüştür." - Attila İlhan
2. -e, -den Bazı hayvanlar, sıcak iklimli ülkelere gitmek.
3. nesnesiz Çökmek:
"Eğer bir an önce bu işin önüne geçilmezse mendirek...
göçmen
1. sıfat Kendi ülkesinden ayrılarak yerleşmek için başka ülkeye giden (kimse, aile veya topluluk), muhacir:
"Ama biz de yeni göçmeniz, hâlden anlarız." - Nezihe Araz
2. sıfat Sıcak iklimli ülkelere giden (hayvan).
göçücü
1. sıfat Göçme işini yapan.
2. sıfat Mevsimine göre yer değiştiren (hayvan).
3. sıfat Genellikle şiddetli deprem sonrasında ağır hasara uğramış ve yıkılmak üzere olan (bina).
4. sıfat, mecaz Ölümü yakın olan.
göçük, -ğü
1. isim Çökmüş, kaymış toprak, çöküntü, yıkıntı:
"Göçük altında can vermiş kaç insan görmüştü bugüne kadar?" - Ayşe Kulin
2. isim, madencilik Kaya veya cevherin kendi kendine yer altına doğru çökmesi.
göçüm
isim, biyoloji
Bazı kimyasal maddelerin veya ışık, ısı, elektrik vb. güçlerin etkisiyle protoplazmanın yanaşma veya uzaklaşma biçiminde olan yer değiştirmesi, taksi.
göçürmek
1. -i Göçmesine sebep olmak:
Soğuklar bu yıl yaylacıları vakitsiz göçürdü.
2. -i Çökertmek:
Kar çatıyı göçürdü.
3. -i, teklifsiz konuşmada Yiyip bitirmek:
Bir tabak baklavayı göçürdü.
4. -i, halk ağzında Bitkileri yerinden çıkarıp başka yere dikmek, göçermek.
göçüşme
isim, dil bilgisi
Bir kelime içinde birbirini izleyen iki ünsüzün yer değiştirmesi, ünsüz göçüşmesi, yer değiştirme, metatez: çömlek > çölmek, yalnız > yanlız, kibrit > kirbit vb.