Arama sonuçlarınız

iletmek 1. -i Götürmek, ulaştırmak, nakletmek, geçirmek: "Bunların tek kaygıları gördüklerini, duyduklarını okurlara iletmektir." - Salâh Birsel 2. -i, fizik Elektrik akımı, ısı, gaz vb.ni bir yerden başka bir yere götürmek.

ilga isim, eskimiş, hukuk, (ilga:), Arapça il??? Bir şeyin varlığını ortadan kaldırma.

ilgeç, -ci isim, dil bilgisi Edat.

ilgi 1. isim İki şey arasında bulunan herhangi bir bağlılık, ilişki, alaka, taalluk, aidiyet. 2. isim, kimya Kimyasal şartlar eş veya birbirine çok yakın olduğunda ögelerin birbirleriyle birleşmede gösterdiği seçicilik. 3. isim, ruh bilimi Dikkati öncelikle belirli bir şey üzerinde toplama...

ilgilemek -i, halk ağzında Teyellemek.

ilgilenmek 1. -le İlgi göstermek, alakalanmak: "Tarlaları gezdim, okuluma gittim, çocukları tanıdım, köylülerle ilgilendim." - Halide Edip Adıvar 2. -le Birine karşı yakınlık duymak. 3. -le Bir şeye karşı merak duymak: "Devlet adamları da tiyatroyla yakından ilgilenmişlerdir." -...

ilgili sıfat İlgilenmiş olan, ilgisi bulunan, alakalı, alakadar, müteallik: "Demokrasiyle ilgili sorunlara tanık olmuş ve önemli dersler almıştı." - Hıfzı Topuz

ilginç, -ci sıfat İlgi uyandıran, ilgi ve dikkat çekici olan, enteresan: "Kızına ilginç mektuplar yazardı." - Ayla Kutlu

ilgisiz 1. sıfat İlgisi olmayan veya ilgilenmeyen, kayıtsız, aldırmaz, alakasız, lakayıt, bigâne: "Paraya, çıkara, günlük yaşamın kaşkarikolarına karşı ilgisizdirler." - Haldun Taner 2. zarf Aldırmaz, kayıtsız bir biçimde: "Aynı haberi erkeklerin bazıları büsbütün ilgisiz, bazıları...

ilhak (ilha:kı), Arapça il??? 1. isim, eskimiş Katma, bağlama, ekleme. 2. isim Egemenliği altına alma.

ilham (ilha:mı), Arapça ilh?m 1. isim Esin. 2. isim, din bilgisi Tanrı'nın, peygamberlerin yüreğine doldurduğu tanrısal âleme özgü duygu ve düşünceler.

ilhan 1. isim, tarih İmparator. 2. isim İran Moğollarında hükümdarın unvanı.

İliç isim, özel, (i'liç) Erzincan iline bağlı ilçelerden biri.

ilik, -ği (I) isim Giysi, yorgan çarşafı, yastık kılıfı vb.nin gereken belirli yerlerine düğmenin geçirilebilmesi için iplikle örülerek, parça geçirilerek veya biye ile yapılan küçük yarık. ilik, -ği (II) isim Kemiklerin iç boşluklarını dolduran ve kan hücrelerinin yapımını sağlayan doku.

ilikçi isim İlik açan kimse.

iliklemek -i Bir şeyin düğmesini iliğine geçirmek: "İhtiyar doktor beyaz uzun gömleğini ilikleyerek doğruldu, sigarasını söndürdü." - Nazım Hikmet

ilikli 1. sıfat İliği olan. 2. sıfat İliklenmiş: "Küçük küçük kırmızı çiçekli gömleğinin yalnız boğazına tesadüf eden düğmesi ilikli, ötekiler açıktı." - Sait Faik Abasıyanık

iliksi sıfat İliği andıran, iliğe benzeyen.

iliksiz sıfat İliği olmayan.

ilim, -lmi Arapça ?ilm 1. isim Bilim: "İlim ilim bilmektir / İlim kendin bilmektir" - Yunus Emre 2. isim, mecaz Ayrıntı, özellik, nitelik.